Vefa...

Vefa üzerine konuşmak istiyorum bu hafta. Vefa; herkesin dilinde olduğu gibi sadece bir semt adı mıydı? 

Neydi peki Vefa'nın sözcük anlamı, sözünü tutma, borcuna sadık olma. Bu kadar net ve açık anlamı olan bu 'Vefa' kelimesine karşı vefasızlık neydi peki?

Eminim ki birçoğumuzun başına gelmiştir. Verilen sözlerin tutulmaması. Bir de dost bildiklerimizden gelmişse bu kolay kolay da unutulmaz. İnsanın içinde yer eder oturur kalır. 

Dost sandığımız bir takım insanlar menfaatleri icabı arkanızdan hançeri saplayıverir. Ne birlikte içilen kahvenin hatırı kalmıştır, ne dürüstlük, ne de ahde vefa...

Bu duygudan yoksun olan başkasından  vefa beklemesin. Keza vefasızlık göreceği, yarı yolda kalacağı aşikârdır. Ne yazık ki yaptığı vefasızlığın karşılığı vefasızlık olacaktır.

Çevremde de bizzat şahit olduğum durumları, kişileri sizlerle paylaşmak isterdim ama neyse... 

'Vefa' sözünün eri olmaktır, yapılan iyiliği unutmamaktır, yola çıktıklarını yolda bulduklarına satmamaktır. 

Öte yandan şöyle ilginç bir durum da vardır ki, kimse vefasız olduğunu kabul etmez. Kabul etmediği gibi mutlaka kendince haklı bir sebebi de vardır. Bence 'Vefa' insanın içinden gelir, içinde vardır yani doğuştandır. Hani derler ya insanın mayasında bozukluk varsa ne yapsan faydası yok. Vefasızlık ise sonradan edinilir. 

Mesela siyasette vefa yoktur diye düşünürseniz yapılan vefasızlığın normal olduğunu söylemiş olursunuz. Bir arkadaşımız, akrabamız yada her kime ise yaptığımız iyilik ve verdiğimiz emek elbette karşılık beklediğimiz için değil, birçoğumuz da isteyerek, içimizden gelerek yaparız bunu. Amma velakin Vefa önemli...

Yapmayın, küstürmeyin zamanında elinizden tutanları, zor anınızda yanınızda olanları . Karşılığında aynı iyiliği, emeği vermeyin belki ama vefasızlıkta nankörlükte yapmayın. 

Çünkü vefa önemli, vefa çok kıymetli. Vefa duygusunu kaybetmemeniz dileğiyle...

Nuriye Yıldırım *Aydın Kent Haber*